Bugün size insan ile özgürlüğün arasındaki en büyük 2. engelden bahsetmek istiyorum. (En büyük engel dolu bir mesanedir. Sonuçta hiçbir devrim, hiçbir buluş dolu bir mesane ile yapılmamıştır, yapılamaz da zaten. Kuşların özgürlükle bağdaştırılmasının nedeni uçabilmeleri değil işeyebilmeleridir. İstedikleri yere bırakabildikleri için özgürdür kuşlar. Neyse o konu hakkında sonra konuşalım bence.) Özgürlüğümüzle bizim aramıza giren engel çizgili defterdir. Çizgili defterlerin asıl amacı yazıların düzgün olması değildir maalesef. Şöyle düşünelim, bir insan çizgili bir deftere yazı yazarken çizgileri takip ederek düzgün bir şekilde yazar. Çizgiyle paralel yazı yazmayan insan çok azdır. (Muhtemelen yoktur ama tüm insanları kontrol etmediğim için böyle söylemek zorundayım.) Daha siz yazınızı yazmadan yazınızın biçimine karar vermiştir birileri. Nerede bir alt satıra geçeceksiniz, paragrafın başında ne kadar boşluk bırakacağınız hep belirlenmiştir önceden. "Eee olsun bir şey olmaz onlardan" demeyin. Zaten bir insana "Benim istediğim gibi düşün, benim dediklerimi yap" derseniz karşı çıkar. Bu yüzden bizi yavaş yavaş istedikleri hale getiriyorlar. Hani bi söz var ya "Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Yahudi değildim. Sonra gergedanlar için geldiler ve bir şey demedim çünkü gergedan değildim. Sonra gergedanlar için yine geldiler ve yine bir şey demedim çünkü yine gergedan değildim ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde gergedan kalmamıştı.''
İşte aynen böyle olacak. Önce yazımızın biçimine karıştılar, sonra yavaş yavaş içeriğine de el atacaklar. Yazdığımız yazının nerede başlayıp nerede biteceğine bile boş kağıtlar karar veriyor. Böyle insanların özgür olması mümkün müdür? Gözlerimizi açalım arkadaşlar. Lütfen artık çizgili defter kullanmayın, çizgisiz defterlere yazın yazılarınızı, kaleminizden dökülenler sizi bile şaşırtacaktır. Ya da devam edersiniz çizgili defter kullanmaya ve bir kağıt parçasının size ne yapacağınızı söylemesine izin verirsiniz, tiyatro oyuncuları gibi başkasının yazdığı bir hayatı yaşarsınız, başkası gibi ölürsünüz. Lütfen hayatlarımızı kağıt parçalarının yönetmesine izin vermeyelim.
İşte aynen böyle olacak. Önce yazımızın biçimine karıştılar, sonra yavaş yavaş içeriğine de el atacaklar. Yazdığımız yazının nerede başlayıp nerede biteceğine bile boş kağıtlar karar veriyor. Böyle insanların özgür olması mümkün müdür? Gözlerimizi açalım arkadaşlar. Lütfen artık çizgili defter kullanmayın, çizgisiz defterlere yazın yazılarınızı, kaleminizden dökülenler sizi bile şaşırtacaktır. Ya da devam edersiniz çizgili defter kullanmaya ve bir kağıt parçasının size ne yapacağınızı söylemesine izin verirsiniz, tiyatro oyuncuları gibi başkasının yazdığı bir hayatı yaşarsınız, başkası gibi ölürsünüz. Lütfen hayatlarımızı kağıt parçalarının yönetmesine izin vermeyelim.