Öncelikle iyi günler,
Bir insanın gününü mahvetmek için kaç bulaşık makinesi gerekir? Peki tüm ömrünü? Stratejik olarak yerleştirilmiş 2 (iki) bulaşık makinesi ile ikisini de başarabilirsiniz ama birtakım ahlaki ilkelerden dolayı bunlardan bahsedemeyeceğim. Ahlak zaten tarih boyunca bilimin önündeki en büyük engellerden birisi olmuştur, tabii burada yaptığımız şey bilim değil haklısınız ama bunu da engelliyor.(Bence de engellemesi lazım zaten. Ahlakın esas amacı budamaktır. Bilimi, insanı, her şeyi budayarak istenilen doğrultuda ilerlemesini sağlar. İster insan olsun ister bilim olsun bir olgu ahlak zincirlerinden kurtulursa büyür ama yıkıcı bir şekilde büyür. Yani sanırım öyle olur... Muhtemelen.) İnsanları mutsuz etmenin birçok yolu var, çoğu insan onlara bir şey yapmasanız bile mutsuz oluyorlar zaten. Neyse bulaşık makineleri diyorduk. Bulaşık makinelerini incelemeden önce kendimize sormamız gereken 3 soru var. Ne kadar sabırlıyım? Ne kadar üşengeçim? Aç mıyım? İlk iki sorunun neden sorulduğunu açık o yüzden onları açıklamayacağım. Son soruyu ise bir iki tane ekmek yiyerek halledebilirsiniz ona da gerek yok. Bulaşık makineleri kirli olarak aldığı tabakları temiz bir şekilde iade eder. Kullanılmışı tekrar kullanılabilir hale getirir. Bu yüzden bulaşık makinelerinin kapağı camlı değildir. İnsanlar içgüdüsel olarak iz bırakmaya ve dünyaya bir parçalarını bırakmaya çalışırlar.( Kimi eserleriyle iz bırakır kimi çocuklarıyla. Üremenin esası da budur zaten, öldükten sonra DNA'nın dünyada kalmasını sağlamak.) İçgüdülerimiz iz bırakmak üzerineyken izleri silen bir makineyi izlemek birtakım varoluşsal krizlere neden olabilir. O yüzden çalışır haldeki bulaşık makinelerinden uzak durmak gerekir. Boş yere risk almaya gerek yok bence. Yok halihazırda zaten kendinize sorduğunuz ve cevaplayamadığınız sorular varsa o zaman izleyebilirsiniz ama dikkat edin zira uzun süre bulaşık makinesine bakarsanız bulaşık makinesi de size bakar.
Bir insanın gününü mahvetmek için kaç bulaşık makinesi gerekir? Peki tüm ömrünü? Stratejik olarak yerleştirilmiş 2 (iki) bulaşık makinesi ile ikisini de başarabilirsiniz ama birtakım ahlaki ilkelerden dolayı bunlardan bahsedemeyeceğim. Ahlak zaten tarih boyunca bilimin önündeki en büyük engellerden birisi olmuştur, tabii burada yaptığımız şey bilim değil haklısınız ama bunu da engelliyor.(Bence de engellemesi lazım zaten. Ahlakın esas amacı budamaktır. Bilimi, insanı, her şeyi budayarak istenilen doğrultuda ilerlemesini sağlar. İster insan olsun ister bilim olsun bir olgu ahlak zincirlerinden kurtulursa büyür ama yıkıcı bir şekilde büyür. Yani sanırım öyle olur... Muhtemelen.) İnsanları mutsuz etmenin birçok yolu var, çoğu insan onlara bir şey yapmasanız bile mutsuz oluyorlar zaten. Neyse bulaşık makineleri diyorduk. Bulaşık makinelerini incelemeden önce kendimize sormamız gereken 3 soru var. Ne kadar sabırlıyım? Ne kadar üşengeçim? Aç mıyım? İlk iki sorunun neden sorulduğunu açık o yüzden onları açıklamayacağım. Son soruyu ise bir iki tane ekmek yiyerek halledebilirsiniz ona da gerek yok. Bulaşık makineleri kirli olarak aldığı tabakları temiz bir şekilde iade eder. Kullanılmışı tekrar kullanılabilir hale getirir. Bu yüzden bulaşık makinelerinin kapağı camlı değildir. İnsanlar içgüdüsel olarak iz bırakmaya ve dünyaya bir parçalarını bırakmaya çalışırlar.( Kimi eserleriyle iz bırakır kimi çocuklarıyla. Üremenin esası da budur zaten, öldükten sonra DNA'nın dünyada kalmasını sağlamak.) İçgüdülerimiz iz bırakmak üzerineyken izleri silen bir makineyi izlemek birtakım varoluşsal krizlere neden olabilir. O yüzden çalışır haldeki bulaşık makinelerinden uzak durmak gerekir. Boş yere risk almaya gerek yok bence. Yok halihazırda zaten kendinize sorduğunuz ve cevaplayamadığınız sorular varsa o zaman izleyebilirsiniz ama dikkat edin zira uzun süre bulaşık makinesine bakarsanız bulaşık makinesi de size bakar.