23 Eylül 2019 Pazartesi

Yay

Yay deyince sizin aklınıza ne geliyor? Burç olan yay gelebilir ya da ok fırlatmaya yarayan alet veya böyle sarmal şekilli metal bir şey de gelebilir. Peki bu yazıda hangisinden bahsedeceğiz? (Yazıya hafif bir gizem ve merak katarak okuyucuyu kendime çekmeye çalıştım ama "bana ne lan" diyerek okumayı bırakmanız da olası. Neyse kalanlarla devam edelim.) Açıkçası ben de bilmiyorum çünkü önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi sadece başlığı açıp bıraktığım yazılardan birisi bu da. O zaman hepsinden kısa kısa bahsedelim mi? Bahsedelim. Yay burcu erkeği duygusaldır ve Kırşehirli bir manavdan, hayatının herhangi bir zamanında, yumruk yeme ihtimali diğer burçlara göre 4 kat daha yüksektir. Yay burcu kadını ise kendisi farkında olmasa da maviden nefret eder. Eski insanlar yayı keşfetmeden önce okları düşmanlarına saplamaları için çocukları kullanırlardı. Bu sayede yavaş da olsa oldukça isabetli atışlar yapabilirlerdi. Çocukların aerodinamik özellikleri nedeniyle bu savaş stratejisi günümüzde kullanılmamaktadır. Öbür yaylar ise çok ilginç varlıklar. Bildiğin metal ince bir çubuk. Normalde ince bir metal çubuğu katlarsanız bıraktığınızda öyle kalır ama bir yayı katlarsanız bırakınca geri eski haline döner. Çünkü düz değildir, bükülmüştür, yamuktur. Doğru şekilde eğildiği için artık enerji depolayabilir hale gelmiştir yay. Diğerleri kuvvet karşısında deforme olurken yay deforme olmaz aksine kuvvete karşı enerji biriktirir ve ilk fırsatta geri teper. Buradan ne anlamamız gerekiyor? Baskı altındayken dik bir duruş sergilemek onurlu bir harekettir, sonunda bükülmek hatta kırılmak olsa da dik durmak güzeldir. Herkes yapamaz bunu. Yaylar eğilmiştir, yamuktur, deformedir. Kuvvet karşısında küçülür yaylar, dik bir duruş sergilemez. Hor görülür yaylar bu yüzden. Baskıya bu kadar kolay boyun eğdikleri için, her şeyi kolayca kabullendikleri için hor görülürler. Oysaki yaylar ne kabullenir ne de boyun eğer, sadece karşı koymak için doğru zamanı beklerler ve o baskı azaldığı zaman topladıkları enerji harekete geçerler. Bu yaptıkları çok umursanmaz ama. İnsanlar günün sonunda bükülmüş metal çubukları hatırlar, yayları önemsemez. Onları "sürekli eğilip bükülen, ortama göre şekil alan kaypak çubuklar" olarak tanımlarlar. Evet şiddet karşısında dik durmak belki gerçekten de onurlu bir harekettir ama bir şeyleri cidden değiştirmek istiyorsanız onurunuzu bir köşeye bırakıp eğilmeniz gerekir bazen. Şiddet karşısında dik durursanız insanlara hatırlayıp güç alacakları bir anı vermiş olursunuz, şiddet karşısında yay olursanız insanlara bir gelecek vermiş olursunuz. Sizin olmadığınız bir gelecek. Sizi istemeyen bir gelecek. Ne de olsa yaylar sürekli eğilip bükülen ortama göre şekil alan kaypak çubuklardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 adımda felsefe

17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...