Çocuk parklarının gerçek yüzünü görmeye hazır mısınız? (Yazıya böyle soruyla girince daha bir ciddi oluyor bence. Öbür yandan iddialı da oluyor biraz. Keşke olmasaydı öyle.) Bildiğiniz gibi her parkta olan birkaç alet var. Bunlar kaydırak, salıncak ve tahterevalli. Bu listede tahterevalli direk dikkatimizi çekiyor. İnsan niye yukarı aşağı giden bir oyuncağa tahterevalli gibi uzun ve alakasız bir isim verir? Konumuz bu değil ama dağılmayalım. Bu 3'ünün tüm parklarda olması tesadüf değil. Hepsinin verdiği bir mesaj var. Sırayla inceleyelim bunları: Peki hangi sırayla inceleyelim? ilk olarak kaydırak, kaymak için öncelikle yukarı çıkmanız lazım. Kendinizi taşıyarak belirli bir yere varmalısınız. Sonra merdivenlerden çıkarak kazandığınız potansiyel enerjiyi kayarak eğlenceye dönüştürürsünüz. Eğer kaydırak biraz yukarıda bitiyorsa düşme ihtimaliniz var. Kenarlardan tutunursanız bu ihtimal ortadan kalkıyor ama, o yüzden sorun yok. Peki bu basit aletin bize vermek istediği mesaj nedir? Gerçek hayatta çalışarak bir yerlere ulaşmaya çalışıyoruz. Sürekli daha yukarıya sürekli daha ileriye gitmeye çabalıyoruz. Ne kadar yükselirsek o kadar mutlu olacağımızı düşünüyoruz ama belki hayat da kaydırak gibidir. Belki de zevkli olan çıkmak değil inmektir. Esas mesele kaybederken de gülebilmektir belki. Kaydıraklar mutluluğa para, mal, mülk, mevki gibi şeyleri kazanırken değil de kaybederken ulaşabileceğimizi fısıldıyor onu duyan kulaklara. Parktayken anneniz "hadi gidiyoruz." diyene kadar kaydırağın tepesinde oturup sahip olduğunuz gücün tadını çıkarabilirsiniz. Zevkli olur mu bilmem ama. Ben daha öyle yapan bir çocuk görmedim. Gerçek hayatta da "hadi gidiyoruz." lafını duymadan kaymak lazım bence, en azından bir kere. Bir de ne kadar az da olsa kayarken hep düşme ihtimaliniz var. Bundan çekiniyorsanız kenarlardan tutunup yavaşça kayabilirsiniz ya da hiç kaymazsınız. Kaymazsanız düşmezsiniz de. Risk yoksa acı da yok, ama bu sefer de eğlenemezsiniz. Yani risk yoksa eğlence de yok. Bu ikisini birleştirirsek; "Acı yoksa eğlence de yok." Mutlu olmak istiyorsanız biraz acı çekmeniz lazım. Ben demiyorum kaydıraklar diyor bunları. Dışarıdan bakınca pek de bir şeye benzemiyorlardı aslında ama tam öyle değilmiş.
Böbreklerinize iyi bakın zira aklınızın bile sizi terk ettiği, dönüp bir daha bakamayacağınız o karanlık anlarınızda onlar hep sizinleydi.
18 Ekim 2014 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 adımda felsefe
17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...
-
Tornavidalara tarafsız bir gözle baktığımızda tornavida ile vida sıkmak ve çekiçle çivi çakmak benzer eylemlerdir. ikisi de birbirinden bağ...
-
18. Sanat İyi bir felsefeci sanat hakkında bilgili gözükmelidir. Bu sayede çevrenize hava atabilirsiniz. Gerçekten bilmenize gerek yok ama ...
-
17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder