21 Eylül 2014 Pazar

İnekler hakkında bir yazı dizisi

Başlık çok açık oldu bu nedenle benim de açıklamama gerek kalmadı. Eğer tek vasfım yazıların başlıklarını açıklamak olsaydı bu durum benim için kötü olurdu çünkü yapacak hiçbir işim kalmazdı. İnsanın yapacak işi kalmayınca tatillerin anlamı da kalmıyor. Sınavdan önceki gün bilgisayar oynamakla sonraki gün oynamak çok farklı ama konumuz inekler. Dünyadaki inek sayısı 1.3 milyar koyun sayısı 1.2 milyar. İnsanlardan önce inek ve koyunlar bu kadar çok muydu? İnsanlardan önce onları yırtıcı hayvanlardan koruyan ve üremelerini sağlayan birileri var mıydı? Bir kilo dana eti için 10.000 litreden fazla su harcanıyor. Sular gittikçe azalırken biz hala tonlarca suyu öküz ve ineklere harcamaya devam ediyoruz. Yılda binlerce insan susuzluktan ölürken biz hala inekleri beslemeye devam ediyoruz. Bizim yaşamamız için onların ölmesi gerekmiyor muydu? Neden su gibi hayati bir kaynağı kendimizden çok ineklere harcıyoruz? Dünyanın hakimi kim?( O değil de 10 ton su da çok yav 1 kilo et için.) İnekler farklı bir yöntem seçmiş hayatta kalmak için. "Bireysel yok oluş kitlesel kurtuluş" denilen bu hayat tarzı bireylerin kendilerini feda ederek ırklarını kurtarmalarına dayanıyor. İç mekanizması hala açıklanamadığı için "İdiyopatik kitlesel kalkınma" olarak da adlandırılıyor. Sürekli öldürdüğümüz ineklerin sayısının artmasının nedeni budur. (Evet biraz uydurma gözüküyor  ama depresyondaki adama verem ilacı vermek de saçmaydı ve işe yaramıştı.) Peki kandırıldığımızı ne zaman fark edeceğiz? Böyle giderse çok geçmeden yok olacağız ve biz bu dünyadan yok olduğumuz zaman inekler hala burada olacak ve sömürecekleri yeni bir canlı arayışına girecekler.
 Vazgeçtim yazı dizisi olmasın bu. Bu kadar yazı yeter inekler için, dünyayı kapladılar bari interneti kaplamasınlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 adımda felsefe

17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...