14 Şubat 2014 Cuma

Huzur

İnsanlar huzuru sevmezler. Huzuru arayan insan yoktur aslında. Biz karmaşa ve uyumsuzluğu seven canlılarız. Peki bunu nereden anlıyoruz? Havalardan anlıyoruz. İnsanları yaklaşık 1-2 sene gözlemlerseniz göreceksiniz ki genelde yazın daha çok geziyorlar. Kışları evlerinde geçiriyorlar daha çok. Soğuktan korunmak için insanlar içlik, atkı falan giyerler ki bence gayet doğru bir hareket. Aslında yazıma öncelikle sıcak ve soğuk kavramıyla başlamam gerekirdi yeni fark ettim. (Bir önceki yazdıklarımı silip yeniden yazabilme gibi bir seçeneğim olduğu halde devam etmeyi seçiyorum zira böylesi daha kolay. Bu arada  parantez içindeki yazıları okumayın bence, sıkıcı oluyorlar.) Aslında sıcak-soğuk kavramının temelinde hareket vardır. Atomlar sürekli rastgele bir şekilde hareket ederler. Bu hareketler hızlı olursa biz bunu sıcaklık olarak hissederiz, yavaş olursa soğuk olarak. Aslında sıcak dediğimiz şey hız ve karmaşadır. Bildiğiniz gibi soğuk insana zarar verir. Eğer bilmiyorsanız hemen bir insan(Tercihen kendiniz) bulup elini soğuk suya sokun. Yeterli bir süre beklerseniz benim ve birçoklarının acı olarak adlandırdığı o nahoş hissi duyabilirsiniz ve soğuğun zararını anlarsınız. İçlikler bu nedenle icat edilmiştir. Bizi soğuktan ( Diğer bir deyişle yavaşlıktan) korumak için varlar. Soğuk acıtıyor çünkü doğamızda yavaşlık yok, biz kaosu seven varlıklarız. Sıcağı sevmemizin nedeni bu. İçlik giymemizin nedeni de bu. Huzur adı verilen, hareketsizlik ve rahatlık üzerine kurulu bu kavramın soğuktan hiçbir farkı yok. Huzur da bize acı verir."Öyle diyon da çok sıcak suya elini sokarsan da elin acır. Bence çok saçma" demeyin. Yemeği tuzlu yemek ile tuz yemek arasındaki fark gibi bu da. Tuzu saf olarak tüketememiz onu sevmediğimiz anlamına gelmez. Kısaca biz kaos istiyoruz. Huzur bizi öldürür. Huzur isteyen insanların fikirlerini biraz eşelerseniz aslında istedikleri şeyin karmaşa olduğunu görürsünüz.( ya da göremeyebilirsiniz de ama bizim bir arkadaş var o çok iyi görüyor.) Böylece gerçek hislerimizi daha iyi anlamak için bir adım daha atmış olduk. Yarına umutla bakabiliriz artık.( Aslında umut zayıflar içindir. Güçlülerin umuda ihtiyacı yoktur. Onu da başka bir yazıda irdeleriz.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazı yazma rehberi: bölüm 5

Öncelikle iyi günler, nasılsınız iyi misiniz? Umuyorum ki her şey yolundadır. Aslında her şeyin yolunda olması bazı durumlarda iyi olmuyor. ...