19 Aralık 2018 Çarşamba

Yarım

Başlık bulmak çok zor yav. Sanki başlığı bulsam yazıyı yazmak çok kolay olacakmış gibi geliyor. Başlamak gerçekten önemli. "Başlamak bitirmenin yarısıdır" diyorlar. Katılmıyorum. Bence bitirmek bitirmenin yarısıdır. Bir iş bittikten sonra kontrol etmek, ayrıntıları düzeltmek falan filan daha bi sürü şey var yapılacak o yüzden bitti deyince bitmiyor bazen. İnsan beyni de buna benzer çalışıyor. 3 yaşındaki bir çocuk beyninde 20 yaşındaki bir adamdakinden daha fazla sinaps vardır ama gelin görün ki o fazla sinapslar bir işe yaramıyor. Üçgen bile çizemiyolar yav.(3 yaşındaki bir çocuk üçgen çizemez evet. Google'dan da bakabilirsiniz. Sinaptik budanmaya da bakın hazır google açıkken.) Beynin oluşumu bittikten sonra beyindeki gereksiz birtakım sinir hücreleri ve bağlantıları budanıyor ve bu sayede biz üçgen çizebiliyor ve görece önemsiz birtakım işlevleri daha yerine getirebiliyoruz. Bu nedenle başlamak değil bitirmek bitirmenin yarısıdır. Bu arada şimdi fark ettim bu seferki yazıya soru sorarak başlamamışım. Genelde soru sorarak başlıyordum ama bir problemim olunca soru sormayı bırakmışım. Sorular sorun çıkınca sorulmaz mıydı? Evet bence de öyle. O zaman bir sorundan bahsettiğim bu yazıda neden hiç soru sormadım? En azından bu durumu sorgulayana kadar sormadım. Demek ki soruların amacı sadece sorunları çözmek değil. Bazen sorular sorun çıkarmak için sorulur. Başka bazen de sorunlar soru indirmek için çıkarılır.(Ters mantık her zaman çalışmıyormuş onu denedim. Son cümleyi dikkate almanıza gerek yok.) Yazımızı az önce bulduğum bir özlü sözle sonlandıralım. "Başlamak bitirmenin değil haşlamak pişirmenin yarısıdır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazı yazma rehberi: bölüm 5

Öncelikle iyi günler, nasılsınız iyi misiniz? Umuyorum ki her şey yolundadır. Aslında her şeyin yolunda olması bazı durumlarda iyi olmuyor. ...