Işık ve karanlık üzerine söylenmiş çokça söz var. Karanlık ışığın yokluğudur, geceni en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir, ışık aslında karanlıktır, karanlık sadece bir kelimeden ibarettir, bazen karanlık kararlılıktır, hiçbir ışık karanlığa yetişmek istemez, mavi ışık vardır ama mavi karanlık yoktur. Neyse bunların çoğunu ben uydurdum o yüzden bir şeye benzemiyorlar. İşe yarar bir şeyler okumak için google'a yazabilirsiniz "karanlık özlü söz" diye bir sürü sonuç geliyor ama işe yarar şeyler okumak isteseydiniz bu blog'ta takılmazdınız diye düşünüyorum. Öyleyse devam edelim. Işığın iyi olarak betimlenmesini tek nedeni işimize yaramasıdır. Tarafsız olarak düşünürsek aslında ışık gayet kötüdür. Öncelikle ışık işgal eder, karanlıksa yerinde durur. Karanlık ilerlemeye çalışmaz, sınırlarını genişletmeye çalışmaz, ışık ise var olduğu her an karanlığı deler, yok etmeye çalışır. Sonralıkla ışık mahveder. ışık var olabilmek için başka bir kaynağa ihtiyaç duyar ve sürekli onu tüketir. Kendini var etmek için odunu küle çevirir. Karanlıkta ise odun odun olarak kalır. (Tabii kül olmanın da birtakım avantajları olduğunu görmezden gelemeyiz ama başka bir yazıda görmezden gelmeyelim o konuyu. Evet odunun odun olarak kalmasının da ne derece iyi olduğu tartışılabilir ama bu şekilde bir yere varamayız. Peki bir yere varmamız gerekiyor mu? Bence gerekiyor. Belli bir yere olmasa da bir yerlere ulaşmalı insan yaptıklarıyla, yerinde saymamalı ama daha önce de dediğim gibi bunu başka bir yazıya bırakalım.) Kısacası ışığı sevmeyin. Kullanın ama sevmeyin, ışığın özünü anlayın. Yok yav durun bi dakka daha anlamayın olayı bir adım daha götürelim. Tamam ışık yok eder işgal eder ama aynı zamanda hayatın kaynağıdır ışık. Canlılığın temelini oluşturur. Belki de yok etmesinin nedeni budur. Bazı şeyleri feda ederek daha canlılığın devamını sağlamaktır amacı. Belki de kendisi de bir kurbandır. Bizim için kötü olmayı göze almıştır. Hakarete uğramayı, kötülenmeyi seçmiştir çünkü birinin bunu yapması gerekiyor. Bizim var olabilmemiz için gerekli enerji diğer maddelerin içinde ve ışık onları yok ederek bize bunu sağlıyor. İnsanlar fedakarlık hikayelerini severler ben de severim ama sadece sevmemiz onları gerçek yapmaz. Işığın doğal ve işlenmemiş hali nedir? Ateş ve bence ateşin böyle yüce amaçları yoktur, ama yok ben içinde fedakarlık ve ihanet olan fantastik hikayeleri seviyorum diyorsanız o zaman şöyle bir şeyimiz var: Canlılığı oluşturan ışığın verdiği enerji değil ışık yüzünden yitip giden nesnelerin intikam arzusudur. Işığın yok ettiği her şey adalet ve intikam arzusu ile canlılığı oluşturdu. Hikaye istiyorsanız hikayeden bol bir şey yok dünyada ama gerçeği istiyorsanız bence bu blog’tan çıkın. %15 gerçek bana yeter diyorsanız kalın ama.
Böbreklerinize iyi bakın zira aklınızın bile sizi terk ettiği, dönüp bir daha bakamayacağınız o karanlık anlarınızda onlar hep sizinleydi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 adımda felsefe
17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...
-
Tornavidalara tarafsız bir gözle baktığımızda tornavida ile vida sıkmak ve çekiçle çivi çakmak benzer eylemlerdir. ikisi de birbirinden bağ...
-
18. Sanat İyi bir felsefeci sanat hakkında bilgili gözükmelidir. Bu sayede çevrenize hava atabilirsiniz. Gerçekten bilmenize gerek yok ama ...
-
17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder