6.) Gelecek
İyi felsefe yapmak için gelecek üzerine çok fazla düşünmememiz gerekiyor. Çünkü geleceğe çok fazla takılmak bizi şu anki eylemlerimizden alıkoyar ve eğer gelecek üzerine çok fazla düşünürsek neler olacağını bilme ihtimalimiz var. (Bayağı düşük aslında ama niye riske girelim ki) Öyle olursa da yaşamak çok sıkıcı olur. Sonunu bildiğin filmi izlemek gibi. "Saçma, zaten geleceği biliyoruz, hepimiz öleceğiz." diyebilirsiniz. Aslında mantıklı da olur başındaki saçma kelimesi hariç. Onu söylemeyin lütfen. (Bu arada mantık Newton fiziği gibidir. Newton fiziği ile hareket eden gezegenleri ya da koşan gergedanları hesaplayabilirsiniz, ama iş atomlara ya da karadeliklere gelince pek de işe yaramaz. Size yeni bir şey gerekir.) Neyse konumuza dönelim;vazgeçtim dönmeyelim, biraz gerçeklerden bahsedeyim. Nefes alırken amacımız oksijen moleküllerini almak ama havanın sadece %20'si oksijendir geri kalan %80'i azot %2'si de karbondioksit falan filandır. (Toplayınca %102 ediyor çünkü havanın genleşme özelliği vardır. Evet yüzde hesaplarında bile genleşebilir hava. Eğer topraktaki mineralleri toplasaydık %100 çıkardı. Çünkü toprak çok sıkıcı ve genleşemez. Sıkıcı olmasaydı da genleşemezdi bu arada.) Yani soluduğumuz havanın sadece beşte biri gerçekten ihtiyacımız olan oksijen, zaten onun da beşte birini falan alıyoruz gerisini geri veriyoruz. Peki %100 oksijen solursak ne olur? Başımız döner, sersemleriz. Vücut dengemiz bozulur diyelim kısaca. Yani saf oksijen bize zarar verir. Gerçekler de böyledir. Eğer birine %100 gerçek verirsen ona zarar verirsin. O yüzden eğer insanlara yardım etmek onlara bir şeyler öğretmek isityorsanız söyleyeceklerinizi seyreltmeniz gerekir. Eğer insanları ikna etmek istiyorsanız... neyse bunu başka bir yazı da yazıyım buraya sıkıştırmaya gerek yok. Bu arada gelecek hakkındaki sonra fikirlerimi de yazıyım öyle bitireyim. İstek kipi çok güzel bir kip.
Bir de şöyle düşünelim; Eğer sonumuzu bilirsek hayat sıkıcı olur. Şu anda hayat sıkıcı değil. (En azından bana göre değil sizi bilmiyorum ama.) O zaman demek ki sonumuzu bilmiyoruz. Buradan başka bir sonuç daha çıkıyor demek ki ölüm bir son değil. Bu nasıl mantıklı mı?
İyi felsefe yapmak için gelecek üzerine çok fazla düşünmememiz gerekiyor. Çünkü geleceğe çok fazla takılmak bizi şu anki eylemlerimizden alıkoyar ve eğer gelecek üzerine çok fazla düşünürsek neler olacağını bilme ihtimalimiz var. (Bayağı düşük aslında ama niye riske girelim ki) Öyle olursa da yaşamak çok sıkıcı olur. Sonunu bildiğin filmi izlemek gibi. "Saçma, zaten geleceği biliyoruz, hepimiz öleceğiz." diyebilirsiniz. Aslında mantıklı da olur başındaki saçma kelimesi hariç. Onu söylemeyin lütfen. (Bu arada mantık Newton fiziği gibidir. Newton fiziği ile hareket eden gezegenleri ya da koşan gergedanları hesaplayabilirsiniz, ama iş atomlara ya da karadeliklere gelince pek de işe yaramaz. Size yeni bir şey gerekir.) Neyse konumuza dönelim;vazgeçtim dönmeyelim, biraz gerçeklerden bahsedeyim. Nefes alırken amacımız oksijen moleküllerini almak ama havanın sadece %20'si oksijendir geri kalan %80'i azot %2'si de karbondioksit falan filandır. (Toplayınca %102 ediyor çünkü havanın genleşme özelliği vardır. Evet yüzde hesaplarında bile genleşebilir hava. Eğer topraktaki mineralleri toplasaydık %100 çıkardı. Çünkü toprak çok sıkıcı ve genleşemez. Sıkıcı olmasaydı da genleşemezdi bu arada.) Yani soluduğumuz havanın sadece beşte biri gerçekten ihtiyacımız olan oksijen, zaten onun da beşte birini falan alıyoruz gerisini geri veriyoruz. Peki %100 oksijen solursak ne olur? Başımız döner, sersemleriz. Vücut dengemiz bozulur diyelim kısaca. Yani saf oksijen bize zarar verir. Gerçekler de böyledir. Eğer birine %100 gerçek verirsen ona zarar verirsin. O yüzden eğer insanlara yardım etmek onlara bir şeyler öğretmek isityorsanız söyleyeceklerinizi seyreltmeniz gerekir. Eğer insanları ikna etmek istiyorsanız... neyse bunu başka bir yazı da yazıyım buraya sıkıştırmaya gerek yok. Bu arada gelecek hakkındaki sonra fikirlerimi de yazıyım öyle bitireyim. İstek kipi çok güzel bir kip.
Bir de şöyle düşünelim; Eğer sonumuzu bilirsek hayat sıkıcı olur. Şu anda hayat sıkıcı değil. (En azından bana göre değil sizi bilmiyorum ama.) O zaman demek ki sonumuzu bilmiyoruz. Buradan başka bir sonuç daha çıkıyor demek ki ölüm bir son değil. Bu nasıl mantıklı mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder