16 Eylül 2014 Salı

10 adımda felsefe

7.) Geçmiş
Geçmişte yaşamamak lazım diyorlar ama aslında hepimiz geçmişte yaşıyoruz.(Bence öyle ama bilmiyorum gerçek nedir. Kişisel yorumum bu, zaten şu anki bilim de kişisel yorumlara dayanıyor. Tek fark bir kişinin değil de bir milyarın yorumu onun haricinde aynı. Bu da benim kişisel yorumum.) Gördüğümüz cisimlerden gelen ışık gözümüze ulaşana kadar birazcık zaman geçiyor. Dolayısıyla gördüklerimiz aslında geçmişte kaldı. Daha fazla açıklamayı gereksiz görüyorum. Anlamışsınızdır bence. Neyse geçmişte yaşamak ile geçmişle yaşamak arasında fark vardır. Böyle demişken şu özlü söz (ya da aforizma, aforizma deyince sanki daha bi önemli gibi oluyor.) konusuna geri dönelim bence. İyi bir felsefeci saçma sapan sözleri anlamlıymış gibi gösterebilmelidir. Ayrıca bu tek cümlelik saçma şeyler sizleri herhangi bir tartışmada birkaç adım ileriye taşıyabilir. Karşınızdaki şahsa bağlı olarak size tartışmayı kazandırabilir de hiçbir işe yaramayabilir de. Etki yelpazesi geniş. Bu sayede kendinizi hiç beklemediğiniz bir yola girmiş halde bulabilirsiniz ki bu çok güzel bir şeydir. Bazen. Konumuza dönersek; özlü söz uydurmak sabır gerektiren bir iştir. Fazla anlaşılır olursa etkisini olmaz "ağaçlar oksijen üretir." gördüğünüz üzere etkisiz. Çok anlaşılmaz olursa da bu sefer aforizmanız birkaç anlama birden gelebilir ve bu hem sizin anadilinize hakim olmadığınızı gösterir hem de bu farklı anlamlar yüzünden avantaj rakibinize geçmiş olur. Haa ben hava atcam tartışmalarda kullanmayacam derseniz o zaman sallayın gitsin "Çürük bir ağacın oksijenle ilişkisi gibiydi ilişkimiz" bu nedir şimdi? En az 3 farklı anlam çıkar bu sözden ve bu bir zayıflıktır. Onu boş verin de ya da boş vermesek mi? Benim de kafam karıştı. Tema olarak aşk kullanabilirsiniz bence, herkes kullanıyor, piyasası iyi. Adalet, özgürlük falan da olabilir aslında. Zaman olur mu? Zaman hakkında bilginiz yoksa yazmayın yok eğer biraz bilginiz varsa zaten yazmazsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 adımda felsefe

17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...