21 Nisan 2015 Salı

Göz kapakları

Göz kapaklarınız hakkında hiç düşündünüz mü? Düşünmek lazım yav, düşünmek demişken aklıma geldi ben küçükken bir ataş ile yapılabilecek 10 farklı şey düşünmeye çalışırdım. Hep dörtte takılırdım gerisi gelmezdi.(Biraz bekleyin bi daha deneyesim geldi... 6 tane buldum demek ki beynim %50 daha gelişmiş eskiye göre. Yok yav böyle hesaplanmıyordu sanırım. Neyse.) Bir şeyi daha fark ettim ki küçükken yaptığım bazı işler geçmişin karanlığında unutulmalıymış. Ataşla yapılabilecek 10 farklı iş ne saçma bir uğraşıdır? Zaten küçükken herkes birtakım saçma işler yapmıştır bizim şansımız kameraların eskiden bu kadar yaygın olmamasıydı. Şimdiki çocuklar büyüyünce malca davrandıkları bir sürü video ile yüzleşmek zorunda kalacaklar. Ayrıca şimdi fark ettim çocuklar "Kameraya çekilir, rezil olurum" kaygısı ile yapmak istediklerinden vazgeçmiyorlar. Demek ki yeni neslin hala hayal gücüne sahip. Bu da iyi bir şeydir bence ama konumuz bu değil konumuz göz kapakları. Ne işe yarar göz kapakları? Evet haklısınız gözlerimizi korur. Peki nasıl korur? Hayır bu sefer yanıldınız toz gelince falan gözlerimizin üzerine kapanarak korumaz. Yani onu da yapar da esas işlevi daha farklıdır. Göz kapaklarımız bizi kapanarak değil açılarak korur. Onların asıl işlevi bizi kumlardan değil kabuslardan korumaktır. Gözlerimiz kapalıyken hayallerimizle baş başa kalırız ve buna hayal gücümüzün karanlık tarafı da dahildir. Kötü düşünceler, gelecek hakkındaki endişeler, bazen yaratıklar. Düşündükçe düşünürüz, güneşten yanmış deriyi soymak gibi, soydukça soyası geliyor insanın. Bazen sağlam deriyi bile soyuyor o hevesle. Durmamız gerektiğini bildiğimiz ama duramadığımız anlar vardır ya hani işte göz kapaklarımız bu anlar için. Kabuslarımızın içinde yitip gitmeden çekip kurtarırlar bizi. Görmek, hissetmek, duymak engeller kabuslarımızı. Kısaca demek istediğim gözümüzü açınca karşımıza çıkanlardan değil de kapayınca etrafımızı saranlardan korkmamız gerekiyor. Göz kapaklarınızın kıymetini bilin, sizi nasıl koruduklarını anlayın ama onların da bir sınırı var. Sakın göz kapaklarınıza fazla güvenip kabuslarınızın içine dalıp kaybolmayın çünkü bazen insan öyle bir yere geliyor ki gözünü açarak bile kurtulamıyor hayallerinden. O zaman gerçekleri hatırlatacak başka koruma mekanizmalarına ihtiyaç duyuyor. Çeşitli şeyler denenebilir bu durumda. Örneğin kendi düştüğünüz çukura çevrenizdeki insanları da sürüklemek bir seçenektir. Daha denemedim ama muhtemelen zevklidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 adımda felsefe

17.) Adımları hızlandırmak Küçükken bir hikaye okumuştum. Adamın biri at arabasını elma ile doldurmuş, yolda gidiyormuş. Bir süre ilerledikt...